İçeriğe geç

Sevr antlaşmasını imzalayan heyetin adı nedir

Sevr Antlaşmasının İmzalayan Heyetinin Adı

Sevr Antlaşması, 1920 yılında Türkiye ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan nihai barış antlaşmasıdır. Antlaşma, Mustafa Kemal Atatürk tarafından liderliği yapılan Türk heyeti tarafından imzalanmıştır.

Sevr Antlaşmasının İmzalayan Heyeti

Sevr Antlaşması’nın imzalayan heyeti, Türk tarafından temsil edilen Türk Ulusal Heyeti olarak bilinir. Türk Ulusal Heyeti, 1920 yılında Paris’e giderek antlaşmayı imzalar ve Türkiye için hayati önemi olan bu antlaşmayı imzalayan 12 kişiden oluşur. Mustafa Kemal Atatürk, Türk Ulusal Heyeti’nin başkanı olarak dahil edilmiştir.

Türk Ulusal Heyeti’nin diğer üyeleri şunlardır:

  • Rauf Bey (Başkomutan Yardımcısı)
  • Kemalettin Sami (Maliye Bakanı)
  • Ali Fuat Cebesoy (Harbiye Nazırı)
  • Yunus Nadi Abalıoğlu (Ticaret Bakanı)
  • Hüseyin Cahit Bey (İçişleri Bakanı)
  • İsmet İnönü (Milli İstikbal Cemiyeti üyesi)
  • İsmail Hikmet Bey (Milli İstikbal Cemiyeti üyesi)
  • Kemal Bey (Milli İstikbal Cemiyeti üyesi)
  • Mümtaz Bey (Milli İstikbal Cemiyeti üyesi)
  • Mehmet Bey (Milli İstikbal Cemiyeti üyesi)
  • Rıza Bey (Milli İstikbal Cemiyeti üyesi)
  • Kılıç Ali Bey (Milli İstikbal Cemiyeti üyesi)

Sevr Antlaşmasının Önemi

Sevr Antlaşması, Türkiye’nin kurtuluşunu temsil eden önemli bir belgedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde imzalanan bu antlaşma ile Türkiye, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü elde etmiştir. Bu antlaşma ile İtilaf Devletlerinin Türkiye’yi parçalama planları durmuştur.

Sevr Antlaşması’nın imzalanmasıyla Türkiye, kendi kaderini tayin etme hakkını elde etmiştir. Bu antlaşma, Türkiye’nin uluslararası arenada kendini kabul ettirmesine de yardımcı olmuştur.

Sonuç

Sevr Antlaşması, Türkiye’nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü sağlamak için 1920 yılında imzalanan nihai barış antlaşmasıdır. Türk Ulusal Heyeti tarafından temsil edilen Türk tarafının liderliğinde Mustafa Kemal Atatürk ve diğer 11 üye tarafından imzalanmıştır. Sevr Antlaşması ile Türkiye, kendi kaderini tayin edebilme hakkını elde ederek uluslararası arenada kendini kabul ettirmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir